Yaşam Kalitesi Ve Obezite İlişkisi
Yediğimiz her besini, vücudumuz enzimlerle sindirerek amino asitlere, proteinlere ve yağlara dönüştürür. Besinlerin dönüşümünden elde edilen bu enerjiyi vücut kullanarak dışarı atamadığı sürece, bu enerji vücudumuzda yağ ve protein olarak depolanır.
Vücut aç kalmaya başlayınca önce proteinleri daha sonrada yağları yakarak enerji elde eder. Vücudumuzun depoladığı protein ve yağları oksijen yardımı ile yakarak enerjiye dönüştürürüz. Bu yanma sonucu su ve karbondioksit açığa çıkar. Oluşan suyu ter ve idrar vasıtasıyla vücudumuzdan atarken, karbondioksiti ise nefes yoluyla dışarı atarız.
Aslına baktığımız zaman kilo vermenin tek yolunun vücuda alınan oksijen olduğunu görmekteyiz. Yani vücudumuza ne kadar oksijen alırsak o kadar fazla kilo veririz. Bunun en basit örneği ise, koşmaya başladığımız zaman nefes alış verişimiz artar ve içimize daha çok oksijen çekeriz. Bu sayede koşarak daha fazla kilo vermiş oluruz. Koşarken tüketilen enerjiyi karşılamak için vücudun enerji üretmesi gerekir. Bu enerjiyi elde etmek için daha fazla oksijene ihtiyaç duyar. Bu oksijen için vücut beyni uyarır ve beynin verdiği komutla daha hızlı nefes alış verişi yaparız. Yani ne kadar çok oksijen o kadar çok kilo vermek diyebiliriz.
Oboziteye Nasıl Dur Diyebiliriz
Öncelikle obezitenin en büyük nedenini ele alacak olursak, tartışmasız “hareketsizlik” diyebiliriz. Sürekli tüketilen gıdalardan sonra vücudu hareketsiz bırakmak obeziteliğin en büyük nedenidir. Kimilerine göre tek sebebi olarak bile, hareketsizlik gösterilse de, bunun dışında etkenlerde mevcuttur. Mesela, hava kirliliği obezite için çok geçerli bir sebeptir.
Ne alaka diyenleriniz olacaktır, fakat ben hiç bir köyde yada yaylada obez birisine rastlamadım. Yani havası temiz oksijeni bol olan yerlerde obezitenin uğramadığını gözlemledim. Ancak havası pis olan şehirlerde, gördüğüm her 3 insandan biri obez durumunda.
Hava kirliliğinin çok olduğu şehirlerde oksijen miktarının az olmasından dolayı, buralarda yaşayan insanlar, yedikleri besinleri yakmakta zorluk çekerler ve yakamadıkları besinler vücut tarafından depolanarak yağa dönüşür. Bilimsel çalışmalar sonucunda havası temiz olan bir yerde yaşayan, sağlıklı bir birey günde 350-400 gram kalori yakarken, havası pis şehirlerde yaşayan sağlıklı bir birey ise günde 200-250 gram kalori yakmaktadır.
Evet günümüz şartlarında köylere yerleşmemiz çok zor, fakat bulunduğumuz çevreyi temiz tutarak bile, bir nebze olsun oboziteye dur demiş oluruz. Biraz da hareketlenerek, spor yaparak obezitenin üstesinden geliriz.
Yeter ki, sorunun kaynağını doğru sentezleyelim. Yeter ki, sağlıklı yaşamak için temiz çevrenin olmazsa olmaz olduğunun bilincinde olalım.
Aslına baktığımız zaman kilo vermenin tek yolunun vücuda alınan oksijen olduğunu görmekteyiz. Yani vücudumuza ne kadar oksijen alırsak o kadar fazla kilo veririz. Bunun en basit örneği ise, koşmaya başladığımız zaman nefes alış verişimiz artar ve içimize daha çok oksijen çekeriz. Bu sayede koşarak daha fazla kilo vermiş oluruz. Koşarken tüketilen enerjiyi karşılamak için vücudun enerji üretmesi gerekir. Bu enerjiyi elde etmek için daha fazla oksijene ihtiyaç duyar. Bu oksijen için vücut beyni uyarır ve beynin verdiği komutla daha hızlı nefes alış verişi yaparız. Yani ne kadar çok oksijen o kadar çok kilo vermek diyebiliriz.
Oboziteye Nasıl Dur Diyebiliriz
Öncelikle obezitenin en büyük nedenini ele alacak olursak, tartışmasız “hareketsizlik” diyebiliriz. Sürekli tüketilen gıdalardan sonra vücudu hareketsiz bırakmak obeziteliğin en büyük nedenidir. Kimilerine göre tek sebebi olarak bile, hareketsizlik gösterilse de, bunun dışında etkenlerde mevcuttur. Mesela, hava kirliliği obezite için çok geçerli bir sebeptir.
Ne alaka diyenleriniz olacaktır, fakat ben hiç bir köyde yada yaylada obez birisine rastlamadım. Yani havası temiz oksijeni bol olan yerlerde obezitenin uğramadığını gözlemledim. Ancak havası pis olan şehirlerde, gördüğüm her 3 insandan biri obez durumunda.
Hava kirliliğinin çok olduğu şehirlerde oksijen miktarının az olmasından dolayı, buralarda yaşayan insanlar, yedikleri besinleri yakmakta zorluk çekerler ve yakamadıkları besinler vücut tarafından depolanarak yağa dönüşür. Bilimsel çalışmalar sonucunda havası temiz olan bir yerde yaşayan, sağlıklı bir birey günde 350-400 gram kalori yakarken, havası pis şehirlerde yaşayan sağlıklı bir birey ise günde 200-250 gram kalori yakmaktadır.
Evet günümüz şartlarında köylere yerleşmemiz çok zor, fakat bulunduğumuz çevreyi temiz tutarak bile, bir nebze olsun oboziteye dur demiş oluruz. Biraz da hareketlenerek, spor yaparak obezitenin üstesinden geliriz.
Yeter ki, sorunun kaynağını doğru sentezleyelim. Yeter ki, sağlıklı yaşamak için temiz çevrenin olmazsa olmaz olduğunun bilincinde olalım.
Yorumlar
Yorum Gönder