Düzenli Uyku Kanseri Önler Ve Tedavisine Yardımcı Olur

Günümüz insanının en büyük problemlerinden biri de uykusuzluktur. Çünkü düzenli uyku sağlığın köşe taşlarındandır. Yetişkin bir insanın günlük ortalama 7-8 saat uyuması gerektiği düşünülür. Halbuki ne kadar uyuduğun değil ne kadar kaliteli uyuduğun önemlidir. Kaliteli uyku da temelde en fazla büyüme ve melatonin hormonlarına bağlıdır. Öncelikle vücudun biyolojik saatini ve ritmini ayarlayan melatonin hormonu serotoninden yapılır yani hammaddesi serotonindir. Serotonin hormonu ise mutluluk hormonudur. Eksikliği durumunda da depresyon ve uykusuzluk görülür. Serotoninin %80’i bağırsaklarda sentezlendiğinden bağırsakların sağlıksız olması birçok hastalıkla beraber düzensiz uykuyu da beraberinde getirir. Kısacası “Ne kadar sağlıklı bağırsak o kadar düzenli uyku.” Diyebiliriz. Melatonin hormon seviyesi gece 02:00-04:00 saatleri arasında en yüksek seviyeye çıkar.

Beyindeki Hipofiz bezinde bulunan melatonin hormonunun çalışması için mutlaka karanlık bir ortam olması gerekir. Bu yüzden ışık olan bir odada uyuyorsanız ya da odaya az da olsa ışık giriyorsa mutlaka gözünüzü bir örtüyle kapatıp melatonin hormonunun salgılanmasına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca yaz aylarında daha az salgılanan melatonin hormonu yaşın artmasıyla da daha da azalır. Melatonin hormonunu etkileyen bir diğer etken de B12 ve magnezyum eksikliğidir. Düzenli uykunun yararlarını görmek istiyorsunuz bunlara mutlaka dikkat etmelisiniz.

Büyüme Hormonunun Düzenli Uykudaki Etkileri Nelerdir?

“Büyüme Hormonu” adı gibi, büyümede, gelişmede ve hücre yenilenmesinde görevli bir hormondur. Gece 23:00-02:00 saatleri arasında beyindeki hipofiz bezinden salgılanır. Metabolizma düzenleyici olan büyüme hormonu aynı zamanda sağlıklı bir vücuda sahip olmanın da kapısıdır. Kısacası gece 23:00-05:00 arasında uyumak en sağlıklı ve kaliteli uyku saatleridir. Böylece hem melatonin hem de büyüme hormonu çalışacak ve düzenli uykunun yararları görülecektir.

Türkiye'nin Nobel alan ilk bilim insanı olan Aziz Sancar ve ekibinin en dikkat çekici buluşlarından biri de Sirkadiyen ritim yani vücudumuzun saatidir. Vücudumuzdaki bu ritim günlük 24 saatlik periyot içerisindeki biyokimyasal ve psikolojik davranışlarımızın bütünüdür ve bunları düzenlemektedir. Bilim Dünyası tarafından zaten bilinen biyolojik saatte düzenli uykunun yararları Sancar ve ekibi tarafından bir adım daha öteye taşınmış ve sirkadiyen ritimle DNA onarımı ilişkisini ve bunun da kanser oluşumunu engellediği ve kanser tedavisini yani kemoterapiyi bile etkileyebileceği açıklanmıştır.