KLİMANIN İCADI VE TARİHSEL GELİŞİMİ

Etkisinde olduğumuz yaz mevsimi ve onun akabinde gelecek olan kış mevsimi oldukça zahmetli dönemlerdir. Bunun nedeni ise yazın bitmek tükenmek bilmeyen sıcak günleri ve kışın ısınmak için giriştiğimiz işlemlerin yorucu olmasıdır. Sıcaktan korunmak için evlerimizde bin bir çeşit yöntemler uygulardık.
KLİMANIN İCADI
Ancak icat edilen klima sayesinde bu dertten kurtulmuş olduk. Kış mevsiminde ise evlerimizde ısınmak için kömür sobası, kalorifer gibi zahmeti çok olan yöntemlerle ısınmaya çalışırdık. Klima bu sorunun da önüne geçiyor ve bizleri kış aylarında ısıtıyor. Peki hayatımızda önemi büyük olan klimanın icadı ve tarihsel gelişimi nasıl olmuştur? İşte bu sorunun cevabı...

Klima öncelikle bu günkü boyutlarında üretilmedi. İlk üretilen klimalar bir oda büyüklüğündeydi. Hal böyle olunca pek de kullanışlı değillerdi. Ancak iş yerlerinde etkisi büyük oluyordu. Klima ilk olarak Leonardo Da Vinci'nin ellerinde şekil buldu. Ancak yapılan bu icat fan görevi görmekteydi ve klima niteliğinde değildi. Bu makine su gücü ile çalışıyordu ve klima sisteminden bağımsızdı. Bu nedenle klima olarak adlandıramamaktayız.

Klimanın mucidi olarak isimlendirebileceğimiz birisi varsa oda Willis H. Carrier'dir. Bu mucit klimanın ilk halini 1902 yılında tasarlayıp üretmiştir. Bu nedenle klimanın atası olarak adlandırılır.

Carrier bu aygıtı icat etmeden önce bir çok kişi klima deneylerine girişmiştir. Ancak girişilen her hamle sonuçsuz kalmış ve yeteri kadar işlevsel olamamıştır. Bu nedenle yapılan hiç bir icat Carrier'in ki kadar etkili olmamıştır. Carrier çalıştığı şirkette bu makineyi kullandırmıştır. Bu makine firmanın ısınmak ve soğutmak için kullanılan bütçeyi ve oluşan masrafları yarı yarıya düşürmüş. Hal böyle olunca Carrier şirket yöneticileri tarafından dikkat çekmiş ve çalıştığı şirket olan Buffalo Forge Company firmasının araştırma ve geliştirme departmanının başına getirilmiştir. 

Carrier bu aygıtı sürekli olarak geliştirmek istemiştir. Bu duruma etki edecek olan olay bir matbaa sahibinin şirketine başvurmasıyla başlamıştır. Matbaa sahibinin kullandığı klima ortamın ısısını sabit tutamıyor ve bu durum da matbaa kalitesinin düşmesine neden oluyordu. Carrier de bu durum üzerine çalışmalara başlamış ve en sonunda mekandaki ısıyı sabit tutacak bir klima geliştirmiştir. Ancak bu klima çok büyük boyutlarda olmuştur. Yaklaşık 30 ton ağırlığa sahip olan bu klima, evlerimizde kullandığımız klimaların atası olarak nitelik kazanmıştır.

Carrier bu gelişmelerden sonra da çalışmalarına ara vermeden devam etmiştir. Bir sonraki hedefi klimanın boyunu ve ağırlığını düşürmek olmuştur. 1920'li yılların sonlarına doğru gelindiğinde Carrier, bir odadaki ısıyı sabit tutacak klimayı üretmiştir. Ürettiği bu klimanın patentini almış ve bir çok mekana, özellikle insanların toplu bulduğu alanlara dağıtmıştır. Bu klima ilk olarak bir sinema salonunda kullanılmış ve oldukça başarılı sonuçlara imza atmıştır. Durum böyle olunca klima daha çok kullanılmaya başlamış ve yaygınlaşmıştır.

1930 yıllarında buzdolabı soğutma sistemleri için geliştirilen freon sistemleri sayesinde klima biraz daha şekil kazanmıştır. Geliştirilen bu sistem sayesinde klima her eve girmeye başlamıştır. Freon sistemi sayesinde ve Carrier'in üstün zekası sayesinde şu anda evlerimizde kullandığımız klimalar şekil almıştır. O tarihlerden sonra klima sürekli olarak kendini yenilemiş ve inverter seçeneklere kadar performans artışı göstermiştir. Üretilen bu klimalar sayesinde evlerimizde rahat ve duruma göre serin duruma göre sıcak bir hayat yaşamaktayız.

Yorumlar

Popüler Yayınlar