KİM İL SUNG KİMDİR? HAYATI KISACA ÖZETİ
Kim il Sung 15.Nisan.1912 yılında Japonya imparatorluğunda dünyaya gelmiştir. Babası Koreli komünist bir eczacı olan Kim Hyong-jik ve annesi Kang Pan Söktür. Ailenin iki erkek çocuğundan ilk dünyaya gelendir.
Kim il sung, 193o’lu yıllarda Kore’yi işgal eden Japonlara karşı ülkesini savunmak için yapılan silahlı direniş hareketine liderlik etti. Ardından 1931 yılında Kore İşçi Partisi’ne girdi. Bu durum onun ileride devlet başkanı olmasının ilk adımını atmasını da sağlamıştır. Sonrasında Sovyet askeri yetkililerce Sovyetler birliğine getirilerek burada siyasi ve askeri anlamda eğitim aldı.
İkinci dünya savaşı esnasında Sovyetler Ordusuna bağlı bir Kore birliğine binbaşı olarak komutanlık etti. Savaş sonrasında Sovyetler birliği ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından geçici olarak işgal edildi. 1945 yılında Kore’ye dönen Kim il sung burada SSCB’nin desteği ile sosyalist bir hükümet kurdu.
1948 yılında kurulan Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı seçildi. Daha sonra Güney Kore ile aralarında çıkan savaş sonrasında ülkeyi işgal eden Birleşmiş milletler ile Güney Kore birliklerini Çin Halk Cumhuriyeti’nin desteği ile ülkeden çıkartmayı başardı.
Tam beş yıl boyunca süren Kore savaşının bitmesinden sonra ülkeye yönelerek ülke içindeki muhalefeti bastırdı. Daha sonra içinde bulunduğu hatta sekreterliğini yaptığını Kore İşçi Partisi içerisindeki diğer adayları geçip saf dışı bırakarak ülke içinde mutlak yönetici durumuna gelmiştir. Ülkenin başına geçmesiyle ülke içerisinde reformlara gitmiştir. Kuzey Kore’yi, askerî açıdan üst seviyede, disiplinli ve sanayileşmiş bir devlet seviyesine ulaştırmak için var gücüyle çalışmalar başlattı.
Ülkenin başında olduğu sürece S.S.C.B ve Çin Halk Cumhuriyeti ile çok yakın ilişkiler kurup dostane bir ilişki içerisinde kaldı. Kim il Sung 14 Nisan 1965 yılında yaptığı bir konuşmada siyasette bağımsızlık, ekonomik anlamda kendi kendine yetinme ve askeri anlamda güçlü olup kendini koruyabilecek bir seviyeye ulaşma anlamına gelen Juche felsefesini benimsemiş ve benimsetmiş bunu devlet politikası haline gelmesini sağlamıştır. Günümüzde bile Kuzey Kore’de bu felsefe etkin bir şekilde devam etmektedir.
Kim İl Sung 1972 yılında Kuzey Kore devlet başkanlığına seçildi. Bu görevde olduğu sürede Kuzey ve Güney Kore’nin bir araya gelmesi için çok çaba harcamıştır. 1994 yılında kalp krizi geçirip ölene kadar ülkenin başında kalmıştır. Ölümünden sonra ülkenin başına vasiyeti üzerine oğlu Kim Jong İl geçmiştir. Komünist Liderler arasında ölümünden sonra ülkenin başına oğlunu getiren tek kişidir.
Kim il sung, 193o’lu yıllarda Kore’yi işgal eden Japonlara karşı ülkesini savunmak için yapılan silahlı direniş hareketine liderlik etti. Ardından 1931 yılında Kore İşçi Partisi’ne girdi. Bu durum onun ileride devlet başkanı olmasının ilk adımını atmasını da sağlamıştır. Sonrasında Sovyet askeri yetkililerce Sovyetler birliğine getirilerek burada siyasi ve askeri anlamda eğitim aldı.
1948 yılında kurulan Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı seçildi. Daha sonra Güney Kore ile aralarında çıkan savaş sonrasında ülkeyi işgal eden Birleşmiş milletler ile Güney Kore birliklerini Çin Halk Cumhuriyeti’nin desteği ile ülkeden çıkartmayı başardı.
Tam beş yıl boyunca süren Kore savaşının bitmesinden sonra ülkeye yönelerek ülke içindeki muhalefeti bastırdı. Daha sonra içinde bulunduğu hatta sekreterliğini yaptığını Kore İşçi Partisi içerisindeki diğer adayları geçip saf dışı bırakarak ülke içinde mutlak yönetici durumuna gelmiştir. Ülkenin başına geçmesiyle ülke içerisinde reformlara gitmiştir. Kuzey Kore’yi, askerî açıdan üst seviyede, disiplinli ve sanayileşmiş bir devlet seviyesine ulaştırmak için var gücüyle çalışmalar başlattı.
Ülkenin başında olduğu sürece S.S.C.B ve Çin Halk Cumhuriyeti ile çok yakın ilişkiler kurup dostane bir ilişki içerisinde kaldı. Kim il Sung 14 Nisan 1965 yılında yaptığı bir konuşmada siyasette bağımsızlık, ekonomik anlamda kendi kendine yetinme ve askeri anlamda güçlü olup kendini koruyabilecek bir seviyeye ulaşma anlamına gelen Juche felsefesini benimsemiş ve benimsetmiş bunu devlet politikası haline gelmesini sağlamıştır. Günümüzde bile Kuzey Kore’de bu felsefe etkin bir şekilde devam etmektedir.
Kim İl Sung 1972 yılında Kuzey Kore devlet başkanlığına seçildi. Bu görevde olduğu sürede Kuzey ve Güney Kore’nin bir araya gelmesi için çok çaba harcamıştır. 1994 yılında kalp krizi geçirip ölene kadar ülkenin başında kalmıştır. Ölümünden sonra ülkenin başına vasiyeti üzerine oğlu Kim Jong İl geçmiştir. Komünist Liderler arasında ölümünden sonra ülkenin başına oğlunu getiren tek kişidir.
Yorumlar
Yorum Gönder