CAMI KİM BULDU? CAMIN İCADI KISACA

Hayatımızın belkide en önemli icatlarından biri olan cam gerçekten de gördüğü işlev ile çok büyük öneme sahiptir. Öyle ki çok uzun yıllar önce icat edilen cam gözle göremediğimiz nesneleri göstermekten tutun da güneş gözlüklerimize kadar girmiştir. Evlerimizin olmazsa olmazlarından biri olan bu gereç daha bir çok alanda kullanılmaktadır. Peki hayatımızda bu kadar büyük öneme sahip olan camı kim buldu? Camın icadı kısaca şu şekilde gerçekleşmiştir:

Kırılan bir yapısı bulunan cam, yapılırken soda veya potas yardımı ile üzerine silisli kum katılarak ateşte erimesiyle oluşmaktadır. Özellikleri kullanım alanlarına göre saydam ve yarı saydam olmak üzere değişmektedir. Çok eski dönemlere dayanan camın icadı genellikle süs eşyası ve inşaatlarda kullanılan sıradan bir malzeme olarak kullanılıyordu. Ancak bu işlevleri daha da artınca sıradanlıktan sıyrılıp benzersiz ürünler arasında yerini aldı.

Cam ilk olarak kim tarafından yapıldı bilinmese de tarihi hakkında bulunan eserler ile bir fikir yürütülebiliyor. Öyle ki en eski cam kalıntısı M. Ö. 1551 - 1527 yılları arasında yapılan bir boncukta kullanılmıştır. Bu boncuk Firavun Amenhotep'e aittir. Boncuk dendiğinde aklınıza bildiğimiz küçük boncuklar gelmesin. Bu yapı iri ve büyük bir yapıya sahiptir. Aksi halde toprak altında bulunması hiç de kolay olmazdı. Ülkemiz toprakları üzerinde bulunan Anadolu camla Selçuklular sayesinde tanıştı.

Bu dönemden sonra gelen Artuklular camilerde ve öğrenim yerleri olan medreselerde cama bolca yer verdi. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetti ve bu dönemlerden sonra cam sanayisi oldukça gelişti.

O zamandan 1934 yılına kadar geçen süreçte cam büyük gelişime uğradı ve kullanım alanı arttı. 1934 yılında kurulan cam fabrikası aradan geçen 3 yıl içerisinde cam ile imtihanını sürdürdü ve 1937 yılına gelindiğinde üretime başladı. İlk cam fabrikası Paşabahçe'de kuruldu ve bu günlerde hala faaliyetlerini sürdürmektedir.

Camın saydam özelliği sıvı olmasından kaynaklanmaktadır. Camı madenler arasında gören bilim adamları çok farklı özelliklere sahip olduğunun da altını çizmektedirler. Bu özellik diğer madenlere oranla camın erime noktasının farklı olmasıdır. Camın şekil alması için gerekli sıcaklık en az 800, en fazla 1300 derecedir. Bu sıcaklık ortamı ayarlandığında geriye kullanılan silis ve diğer maddelerin kalite kontrolü kalmaktadır. Bu malzemeler ne kadar güçlü ve dayanıklıysa cam da o kadar güçlü ve dayanıklı olur.